22 Mayıs 2010 Cumartesi

Ay ay aman...

Ay ay aman aşk aşk aşk ay...
Bu aralar ağzıma dolanan bu şarkı ile başladım. Aslında tam olarak dinlememiştim,buraya ekliyorum diye de dinliyorum. Güzel güzel,nice! Sözleri de güzel,evet bizi deli ediyo...

Demiştim burası bir kozmetik blogu olma yolundan biraz sapıcak diye,ah şu fotoğraf makinesinin pillerinin şarj aletini bir bulabilsem,neler eklicem de...

Size verdiğim şarkıları dinlediniz mi? Hani şu Hallaç Rüstem'in şarkısını...
Atım olaydı gelirdim Ürmüz,öyle ise bin bana atın olayım kısmı bir kaç gündür ağzıma dolandı,deli gibi her yerde de söylenmiyor. Fena bir şarkı. Vazgeçtim,dinlemeyin bence... Günah benden gider.


Google'deki oyunu gördünüz dimi,ilk gördüğümde logonun böyle işlevsel bir yanı olmadığını düşündüğümden Pacman yazıp aratıcaktım,çünkü çok özlemişim. Ama ben tam yazarken şarkısı çalmaya başlayınca sevindirik oldum. Kaç günden beri Google'ye girdiğimde ne aradığımı,arayacağımı unutup oyuna dalıyorum. Mükemmel! Şu mavi ve kırmızısı hep beni köşeye kıstırıyorlar,dikkat edin!

Hafta sonu planı yapmayı çok isterdim fakat Perşembe günü halıları hallettiğimden olsa gerek bacaklarımın arkası bitap oldular. Yürürken değil de,yerden kalkarken falan zorlanıyorum. Yarın bi' plan yapabilirim umarım.

Hadi bir şiirle bitirelim,edebi yanım da ortaya çıksın...

Bir tas zehir verin bana içeyim
Tek unutmak için acılarımı
...Baksana; kırdılar kapılarımı
Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim
Kurşuna dizdiler anılarımı
Yenik düştüm bu savaşta neyleyim
Bir mezar nasılsa işte öyleyim
Unuttum en güzel şarkılarımı
Gündüzü yok upuzun bir geceyim
Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime yıkıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı...

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Hadi öptüm,iyi akşamlar,geceler...

22.39

Hiç yorum yok:

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Ay ay aman...

Ay ay aman aşk aşk aşk ay...
Bu aralar ağzıma dolanan bu şarkı ile başladım. Aslında tam olarak dinlememiştim,buraya ekliyorum diye de dinliyorum. Güzel güzel,nice! Sözleri de güzel,evet bizi deli ediyo...

Demiştim burası bir kozmetik blogu olma yolundan biraz sapıcak diye,ah şu fotoğraf makinesinin pillerinin şarj aletini bir bulabilsem,neler eklicem de...

Size verdiğim şarkıları dinlediniz mi? Hani şu Hallaç Rüstem'in şarkısını...
Atım olaydı gelirdim Ürmüz,öyle ise bin bana atın olayım kısmı bir kaç gündür ağzıma dolandı,deli gibi her yerde de söylenmiyor. Fena bir şarkı. Vazgeçtim,dinlemeyin bence... Günah benden gider.


Google'deki oyunu gördünüz dimi,ilk gördüğümde logonun böyle işlevsel bir yanı olmadığını düşündüğümden Pacman yazıp aratıcaktım,çünkü çok özlemişim. Ama ben tam yazarken şarkısı çalmaya başlayınca sevindirik oldum. Kaç günden beri Google'ye girdiğimde ne aradığımı,arayacağımı unutup oyuna dalıyorum. Mükemmel! Şu mavi ve kırmızısı hep beni köşeye kıstırıyorlar,dikkat edin!

Hafta sonu planı yapmayı çok isterdim fakat Perşembe günü halıları hallettiğimden olsa gerek bacaklarımın arkası bitap oldular. Yürürken değil de,yerden kalkarken falan zorlanıyorum. Yarın bi' plan yapabilirim umarım.

Hadi bir şiirle bitirelim,edebi yanım da ortaya çıksın...

Bir tas zehir verin bana içeyim
Tek unutmak için acılarımı
...Baksana; kırdılar kapılarımı
Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim
Kurşuna dizdiler anılarımı
Yenik düştüm bu savaşta neyleyim
Bir mezar nasılsa işte öyleyim
Unuttum en güzel şarkılarımı
Gündüzü yok upuzun bir geceyim
Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime yıkıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı...

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Hadi öptüm,iyi akşamlar,geceler...

22.39

Hiç yorum yok: