23 Mayıs 2010 Pazar

Farkettim de...

Farkettim de,ben objektif olarak yorum yapamıyorum. Hep subjektifim,hep haklı bulduğum cepheden bakıyorum. Oysa ki diğer cepheden bir bakabilsem hayatın gerçeklerini de görebileceğim. O zamandır ki insanların ne çektiğini anlayabileceğim,bırakıyorum bu saatten sonra subjektif olmayı,çevreye önerirken objektif olmayı bir kere de ben objektif olmayı denemeliyim.

Sonra efendim,Survivor'a gidiyorum,gelicem...

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Ay ay aman...

Ay ay aman aşk aşk aşk ay...
Bu aralar ağzıma dolanan bu şarkı ile başladım. Aslında tam olarak dinlememiştim,buraya ekliyorum diye de dinliyorum. Güzel güzel,nice! Sözleri de güzel,evet bizi deli ediyo...

Demiştim burası bir kozmetik blogu olma yolundan biraz sapıcak diye,ah şu fotoğraf makinesinin pillerinin şarj aletini bir bulabilsem,neler eklicem de...

Size verdiğim şarkıları dinlediniz mi? Hani şu Hallaç Rüstem'in şarkısını...
Atım olaydı gelirdim Ürmüz,öyle ise bin bana atın olayım kısmı bir kaç gündür ağzıma dolandı,deli gibi her yerde de söylenmiyor. Fena bir şarkı. Vazgeçtim,dinlemeyin bence... Günah benden gider.


Google'deki oyunu gördünüz dimi,ilk gördüğümde logonun böyle işlevsel bir yanı olmadığını düşündüğümden Pacman yazıp aratıcaktım,çünkü çok özlemişim. Ama ben tam yazarken şarkısı çalmaya başlayınca sevindirik oldum. Kaç günden beri Google'ye girdiğimde ne aradığımı,arayacağımı unutup oyuna dalıyorum. Mükemmel! Şu mavi ve kırmızısı hep beni köşeye kıstırıyorlar,dikkat edin!

Hafta sonu planı yapmayı çok isterdim fakat Perşembe günü halıları hallettiğimden olsa gerek bacaklarımın arkası bitap oldular. Yürürken değil de,yerden kalkarken falan zorlanıyorum. Yarın bi' plan yapabilirim umarım.

Hadi bir şiirle bitirelim,edebi yanım da ortaya çıksın...

Bir tas zehir verin bana içeyim
Tek unutmak için acılarımı
...Baksana; kırdılar kapılarımı
Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim
Kurşuna dizdiler anılarımı
Yenik düştüm bu savaşta neyleyim
Bir mezar nasılsa işte öyleyim
Unuttum en güzel şarkılarımı
Gündüzü yok upuzun bir geceyim
Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime yıkıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı...

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Hadi öptüm,iyi akşamlar,geceler...

22.39

20 Mayıs 2010 Perşembe

Ateşe baca lazım,kitaba hoca lazım...

Tabi ki öncelikle ölen madencilerimiz için çok üzgünüm.
Allah kendilerine rahmet,ailelerine baş sağlığı versin inşallah.
Zehirlenerek hayatlarını kaybetmişler,eğer biraz daha şanslı olsalardı temiz hava alarak hayatta kalabilirlermiş. Tabi bu da bir ihtimal.

Bu yazıyı bugün yazmak pek duyarsız olduğumu göstermez umarım,çünkü bir kaç gündür nasıl bir baş ağrısı çektiğimi anlatamam. Bu yüzdendir ki böyle eğlenceli müziklerle vakit geçiriyorum. Biraz sıkıntımı atıp rahatlıyorum.
Sanırım 7 Kocalı Hürmüz filminden ve müziklerinden ne kadar haz ettiğimi yazmıştım,yazmadıysam bile yazıyorum işte. Müzikleri ve oyuncuları gerçekten çok güzel kurgulanmışlar. Her koca bir kişiliği temsil ediyor. Mutlaka izlemenizi bir kere daha tavsiye ediyorum.

İşte bunları da mutlaka dinleyin olur mu?
Bu Gece Lazım - Kabadayı Koca ile Havva söylüyor bunu filmde :)
İme Prezakias Çiftetellisi - Hallaç Rüstem

Kusura bakmayın burası makyaj blogu olmaktan çıktı ki daha da çıkacağa benziyor. Adını değiştirmeden sadece eklemeler yapıcağım bloga... Tabi ki makyaj postlarım da devam edecek ama dediğim gibi çok sıkılgan bir yapım olduğundan kozmetikle devam edemedim. Üzgünüm...
Birkaç değişik bölüm ekleyeceğim buraya :)

Görüşürüz :)
19.08


19 Mayıs 2010 Çarşamba

19 Mayıs ve Maden Patlaması

Öncelikle tüm halkımızın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun!

Burada malesef eğlence yapılamayacak,tüm programlar iptal oldu çünkü biliyorsunuz Zonguldak'ta acı kayıplarımız var. 30 kadar işçi maden altında kaldılar ve tüm Zonguldak olarak büyük bir hüzün içerisindeyiz. Allah ölenlerin ailesine baş sağlığı,diğer madencilerimize de direnç versin inşallah. :( Allah onları bize bağışlasın! Amin!


İndim maden ocağına kara elmas diyarına
Yeryüzü sıcak olsun diye dost
Yıllar boyu kazma salladım buskunca bu zindanda
Çocuklarım gülsün diye dost
Oysa bizim evde gülen yok

Yürü derler yürü derler açlığa yürü derler
Kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler
Günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler
Yalanlara artık sabrım yok...

Bugün maden ocağına kara elmas diyarına
İnmedik selam olsun sana dost
Ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere
Grev grev güneş doğmuş dost
Artık kaybedecek birşey yok

Yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler
Madenler bizim derler gerekirse ölüm derler
Günü geldi grev derler dost
Artık kaybedecek birşey yok !!!


16 Mayıs 2010 Pazar

3 kız ateşle oynuyor...




Yanmış çıkmış ve ben "daha çoook var" diyerek bakmaya bile üşenmişim. Fakat Pegasus'un hızını unutmuşum sanırsam :) Daha dün gördüm. Sevinç çığlıkları attım,en yakın zamanda sana kavuşmak dileğiyle. Buyrun bu da tanıtımı;

Gece evinde işler karanlığa dönmüştür. Zoey kızılkuşun ruhu parçalanmıştır.Uğruna ayakta durduğu herşey parçalanıyor,ve kırık bir kalp onun sonsuza kadar diğer dünyada kalmayı istemesine neden oluyor.Zoey hızla kayboluyor. Arkadaşlarına geri dönüp dünyayı düzene sokmaya müsait olması giderek daha şüpheli görünmeye başlıyor. Ona yaşayan sadece tek bir kişi ulaşabilir ,stark'ın onu geri getirmek için bir yol bulması gerek.ama nasıl? Vampir konseyi bunun için onun ölmesi gerektiğini öngörüyor.ve sonra zoey kesinlikle pes edecektir.

Stevie rae Zoey'e yardım etmek istiyor ama onun kendi problemleri var. Asi kırmızı çaylaklar ayaklanıyor ve bu sefer stevie rae bile onları bunun sonuçlarından koruyamaz. Birbakıma erkek arkadaşı olan dallas çok tatlı ama kendi iyiliği için biraz fazla meraklı. Gerçek şu ki stevie rae belkide zoey'i eve geri getirebilecek ama onun tüm dünyasını yıkma tehlikesi yaratan şey hakkında büyük bir sır saklıyor

Bütün bu karmaşanın arasında Afrodit geleceği görmesini sağlayan vizyonları ile herzaman kutsanmıştı ama şimdi nyx onunla kendi sesiyle konuşmaya karar verdi .afroditin sadakati farklı yollarla sallanabilir ama şimdi zoey'nin kaderi dengede asılı durmaktadır


üç kız... ateşle oynuyor...eğer dikkat etmezlerse herkez yanacak...
[İşte Pegasus'u seviyorum]
Bu kadar uzun zamandır beklediğim şeyi,sonradan görmek beni delirtti. Dün akşam bi' fena oldum. ehe.


Eee.Bi'de bununla birlikte Türkiye'de piyasaya sunulan bir kitap var ki,o da benim gibi fantastik severlerin merak edeceği bir kitap :) [uzun tümce.]

DENİZ TANRIÇASI

GECE EVİ SERİSİNİN YAZARI P.C. CAST’TAN TUTKUNU OLACAĞINIZ YEPYENİ BİR SERİ

TANRIÇA SERİSİ’NİN BİRİNCİ KİTABI
DENİZ TANRIÇASI

“Kim bir tanrıça olmak istemez ki?.. Buradaki ilginç aşk hikâyeleri keskin karakterler ve zekice diyaloglarla dolu.”
Romantic Times

25. doğum gününü dairesinde tek başına geçiren Hava Kuvvetleri Teğmeni Christine Canady tek bir dilek diler: Hayatında birazcık sihir olmasını… Biraz fazlaca şampanya içtikten sonra, bir çılgınlık yapar ve bir tanrıça çağırma ritüeli düzenler.
Hayatının daha az sıradan olacağını ummaktadır, ama büyünün gerçekten de işe yarayacağını hiç düşünmemiştir!

“Deniz Tanrıçası kesinlikle bu zamana kadar okuduğum en farklı fantastik romans. Başından sonuna kadar, sürprizlerin hiç sonu yok. Kitapları o kadar keskin ki bir çocuk gibi imkânsıza inanma payı bırakıyor. Çok sevdim!”
Sharon Sala

“Fantastik tutkunlarının büyük zevk alacağı bir kitap.”
Christopher Moore

“Aksiyon dolu, eğlenceli, fantastik bir eser. P.C. Cast klasik fantastik öğeleri unutamayacağınız bir hikâye içinde işlemiş.
Kesinlikle tavsiye ediyorum.”
K.D. Wentworth

“Eğlenceli, seksi… ilginç diyaloglar var. İyinin kötüye, modern kolaylıkların eski kültüre karşı savaşında bir parça Güzel ve Çirkin’i andıran bu seri sizi büyüleyici bir fantastik dünyaya taşıyacak.”
Romance Reviewer
Eminim bu kitabın da fanatikleri olacaktır,eminim bu da güzeldir. Umarım bu da bizi kitap yazmaya şevk eder. Pegasus'un kıyağıdır bu bize. Unutmayalım,unutturmayalım :)
Sizin de mutlaka okunacaklar listenize girmişlerdir umarım.
Bu yazıdan sonra çok spesifik bir konuya parmak basıcam,beklemede kalın.
Ama önce kitaplar beni bekler :)

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Gizli Klasörleri Göster"me" sorunu

Merhabalar...
Bu haftam da diğer haftalarım gibi kafam bulanık olarak geçiyor,sanırım yine kahve seanslarına başlamak gerekiyor. Aklıma gelmişken atayım bi' tek :)

Şimdi efendim,bilgisayarımda yaşadığım bir sorunu az önce taze taze çözmemi anlatacağım sizlere...
Öncelikle;
bunu yapmak istemeyebilirsiniz,çünkü benim Windows'u güncelleştirmem gerekiyordu ve Windows anahtarını çoktan kaybetmiştim. Siz buna dikkat edin,yoksa benim gibi Müşteri Hizmetleriyle 7.53 dakika paralı konuşmak zorunda kalabilirsiniz,üstelik o kadının gıcık sesini dinleyerek,sakin sakin :)

Ben,bir yere gittiğimde slaytımı hafıza kartımda götürmüştüm aceleyle,fakat hafıza kartım diğer bilgisayarda sorun yaratınca arkadaşım da gizlemişti klasörümü... Buraya kadar ne kadar güzel değil mi?
Eve geldiğimde işler karıştı,bilgisayarıma resim atacakken resim attığım Disc dosyam kaybolmuştu. Çünkü gizlemişti. Ben de klasör seçeneklerinden Gizli Klasörleri Göster seçeneğini işaretleyip tekrar denedim fakat hala tık yoktu. Tekrar girip baktığımda benim işaretlediğim alan boş,gösterme olarak işaretli...

Tabi bu işe sinirlenip,defalarca kez denedim. Fakat olmadı,yapamadım.
Virüs aradım,taradım,tarattım.
Bulamadım!
En sonunda boşverip geçtim,fakat bugün öylesine birşey denerken bir klasörümü gizli yaptım ve bulamadım. Daha sonradan buldum fakat aklıma bu gelmişti ve ben buna takmıştım.

Öncelikle aradım,taradım,google amcaya sordum sorunumu. Sağolsun benim yadigarım cevap verdi bana,cevabım ComboMix adlı virüs tarama programında saklıymış.
Dikkat edin,eğer böyle bir sorun varsa,bilgisayarınız bu programı virüs olarak algılayıp sizi uyarabiliyor. Fakat siz ona aldırmayın,virüs değil o...
İndirip tarattım,bilgisayarım kapandı fakat açılmadı.
Aksilik değil mi?
Ben yusuf yusuf olmuş bir şekilde beklerken Windows güncelleştirme penceresi ekrana çıktı,resmen güncelleştirmezsen giremezsin bilgisayarına,ezik diyordu bana.
Babam içerden gelinceye kadar gittim aradım Müşteri Hizmetini,neyse ki sorunu hallettim, şu an sizlere yazabiliyorum ve gizli dosyalarımı gösterebiliyorum.
Çok şükür...
Önemli Not: Bu program kesin virüstür,çok şüphelendim dedim fakat bilgisayarımı öyle rahatlattı ki,2 dakikada açılan resimler şimdi saniye bile bulmuyor. Evet,bir şey daha öğrendik bu vesileyle...

Öpüyore.

20.43

9 Mayıs 2010 Pazar

Anne!


Her ne kadar şu an konuşmasak da sen hiç birşeyin bedelini istemeden yaratılan mükemmel bir varlıksın. Ben de anne olduğumda seni hatırlayıp,şu an kızdığım davranışlarına hak vermeyi umuyorum.
Güzeller güzelim!
Çok yaşa sen anne!
Evinin canısı,kızının anası,hayatın anlamısın!
Çok yaşa sen anne!
Bir ömür benimle,bizimle ol!
Seni seviyorum.
23.59

23 Mayıs 2010 Pazar

Farkettim de...

Farkettim de,ben objektif olarak yorum yapamıyorum. Hep subjektifim,hep haklı bulduğum cepheden bakıyorum. Oysa ki diğer cepheden bir bakabilsem hayatın gerçeklerini de görebileceğim. O zamandır ki insanların ne çektiğini anlayabileceğim,bırakıyorum bu saatten sonra subjektif olmayı,çevreye önerirken objektif olmayı bir kere de ben objektif olmayı denemeliyim.

Sonra efendim,Survivor'a gidiyorum,gelicem...

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Ay ay aman...

Ay ay aman aşk aşk aşk ay...
Bu aralar ağzıma dolanan bu şarkı ile başladım. Aslında tam olarak dinlememiştim,buraya ekliyorum diye de dinliyorum. Güzel güzel,nice! Sözleri de güzel,evet bizi deli ediyo...

Demiştim burası bir kozmetik blogu olma yolundan biraz sapıcak diye,ah şu fotoğraf makinesinin pillerinin şarj aletini bir bulabilsem,neler eklicem de...

Size verdiğim şarkıları dinlediniz mi? Hani şu Hallaç Rüstem'in şarkısını...
Atım olaydı gelirdim Ürmüz,öyle ise bin bana atın olayım kısmı bir kaç gündür ağzıma dolandı,deli gibi her yerde de söylenmiyor. Fena bir şarkı. Vazgeçtim,dinlemeyin bence... Günah benden gider.


Google'deki oyunu gördünüz dimi,ilk gördüğümde logonun böyle işlevsel bir yanı olmadığını düşündüğümden Pacman yazıp aratıcaktım,çünkü çok özlemişim. Ama ben tam yazarken şarkısı çalmaya başlayınca sevindirik oldum. Kaç günden beri Google'ye girdiğimde ne aradığımı,arayacağımı unutup oyuna dalıyorum. Mükemmel! Şu mavi ve kırmızısı hep beni köşeye kıstırıyorlar,dikkat edin!

Hafta sonu planı yapmayı çok isterdim fakat Perşembe günü halıları hallettiğimden olsa gerek bacaklarımın arkası bitap oldular. Yürürken değil de,yerden kalkarken falan zorlanıyorum. Yarın bi' plan yapabilirim umarım.

Hadi bir şiirle bitirelim,edebi yanım da ortaya çıksın...

Bir tas zehir verin bana içeyim
Tek unutmak için acılarımı
...Baksana; kırdılar kapılarımı
Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim
Kurşuna dizdiler anılarımı
Yenik düştüm bu savaşta neyleyim
Bir mezar nasılsa işte öyleyim
Unuttum en güzel şarkılarımı
Gündüzü yok upuzun bir geceyim
Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime yıkıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı...

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Hadi öptüm,iyi akşamlar,geceler...

22.39

20 Mayıs 2010 Perşembe

Ateşe baca lazım,kitaba hoca lazım...

Tabi ki öncelikle ölen madencilerimiz için çok üzgünüm.
Allah kendilerine rahmet,ailelerine baş sağlığı versin inşallah.
Zehirlenerek hayatlarını kaybetmişler,eğer biraz daha şanslı olsalardı temiz hava alarak hayatta kalabilirlermiş. Tabi bu da bir ihtimal.

Bu yazıyı bugün yazmak pek duyarsız olduğumu göstermez umarım,çünkü bir kaç gündür nasıl bir baş ağrısı çektiğimi anlatamam. Bu yüzdendir ki böyle eğlenceli müziklerle vakit geçiriyorum. Biraz sıkıntımı atıp rahatlıyorum.
Sanırım 7 Kocalı Hürmüz filminden ve müziklerinden ne kadar haz ettiğimi yazmıştım,yazmadıysam bile yazıyorum işte. Müzikleri ve oyuncuları gerçekten çok güzel kurgulanmışlar. Her koca bir kişiliği temsil ediyor. Mutlaka izlemenizi bir kere daha tavsiye ediyorum.

İşte bunları da mutlaka dinleyin olur mu?
Bu Gece Lazım - Kabadayı Koca ile Havva söylüyor bunu filmde :)
İme Prezakias Çiftetellisi - Hallaç Rüstem

Kusura bakmayın burası makyaj blogu olmaktan çıktı ki daha da çıkacağa benziyor. Adını değiştirmeden sadece eklemeler yapıcağım bloga... Tabi ki makyaj postlarım da devam edecek ama dediğim gibi çok sıkılgan bir yapım olduğundan kozmetikle devam edemedim. Üzgünüm...
Birkaç değişik bölüm ekleyeceğim buraya :)

Görüşürüz :)
19.08


19 Mayıs 2010 Çarşamba

19 Mayıs ve Maden Patlaması

Öncelikle tüm halkımızın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun!

Burada malesef eğlence yapılamayacak,tüm programlar iptal oldu çünkü biliyorsunuz Zonguldak'ta acı kayıplarımız var. 30 kadar işçi maden altında kaldılar ve tüm Zonguldak olarak büyük bir hüzün içerisindeyiz. Allah ölenlerin ailesine baş sağlığı,diğer madencilerimize de direnç versin inşallah. :( Allah onları bize bağışlasın! Amin!


İndim maden ocağına kara elmas diyarına
Yeryüzü sıcak olsun diye dost
Yıllar boyu kazma salladım buskunca bu zindanda
Çocuklarım gülsün diye dost
Oysa bizim evde gülen yok

Yürü derler yürü derler açlığa yürü derler
Kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler
Günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler
Yalanlara artık sabrım yok...

Bugün maden ocağına kara elmas diyarına
İnmedik selam olsun sana dost
Ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere
Grev grev güneş doğmuş dost
Artık kaybedecek birşey yok

Yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler
Madenler bizim derler gerekirse ölüm derler
Günü geldi grev derler dost
Artık kaybedecek birşey yok !!!


16 Mayıs 2010 Pazar

3 kız ateşle oynuyor...




Yanmış çıkmış ve ben "daha çoook var" diyerek bakmaya bile üşenmişim. Fakat Pegasus'un hızını unutmuşum sanırsam :) Daha dün gördüm. Sevinç çığlıkları attım,en yakın zamanda sana kavuşmak dileğiyle. Buyrun bu da tanıtımı;

Gece evinde işler karanlığa dönmüştür. Zoey kızılkuşun ruhu parçalanmıştır.Uğruna ayakta durduğu herşey parçalanıyor,ve kırık bir kalp onun sonsuza kadar diğer dünyada kalmayı istemesine neden oluyor.Zoey hızla kayboluyor. Arkadaşlarına geri dönüp dünyayı düzene sokmaya müsait olması giderek daha şüpheli görünmeye başlıyor. Ona yaşayan sadece tek bir kişi ulaşabilir ,stark'ın onu geri getirmek için bir yol bulması gerek.ama nasıl? Vampir konseyi bunun için onun ölmesi gerektiğini öngörüyor.ve sonra zoey kesinlikle pes edecektir.

Stevie rae Zoey'e yardım etmek istiyor ama onun kendi problemleri var. Asi kırmızı çaylaklar ayaklanıyor ve bu sefer stevie rae bile onları bunun sonuçlarından koruyamaz. Birbakıma erkek arkadaşı olan dallas çok tatlı ama kendi iyiliği için biraz fazla meraklı. Gerçek şu ki stevie rae belkide zoey'i eve geri getirebilecek ama onun tüm dünyasını yıkma tehlikesi yaratan şey hakkında büyük bir sır saklıyor

Bütün bu karmaşanın arasında Afrodit geleceği görmesini sağlayan vizyonları ile herzaman kutsanmıştı ama şimdi nyx onunla kendi sesiyle konuşmaya karar verdi .afroditin sadakati farklı yollarla sallanabilir ama şimdi zoey'nin kaderi dengede asılı durmaktadır


üç kız... ateşle oynuyor...eğer dikkat etmezlerse herkez yanacak...
[İşte Pegasus'u seviyorum]
Bu kadar uzun zamandır beklediğim şeyi,sonradan görmek beni delirtti. Dün akşam bi' fena oldum. ehe.


Eee.Bi'de bununla birlikte Türkiye'de piyasaya sunulan bir kitap var ki,o da benim gibi fantastik severlerin merak edeceği bir kitap :) [uzun tümce.]

DENİZ TANRIÇASI

GECE EVİ SERİSİNİN YAZARI P.C. CAST’TAN TUTKUNU OLACAĞINIZ YEPYENİ BİR SERİ

TANRIÇA SERİSİ’NİN BİRİNCİ KİTABI
DENİZ TANRIÇASI

“Kim bir tanrıça olmak istemez ki?.. Buradaki ilginç aşk hikâyeleri keskin karakterler ve zekice diyaloglarla dolu.”
Romantic Times

25. doğum gününü dairesinde tek başına geçiren Hava Kuvvetleri Teğmeni Christine Canady tek bir dilek diler: Hayatında birazcık sihir olmasını… Biraz fazlaca şampanya içtikten sonra, bir çılgınlık yapar ve bir tanrıça çağırma ritüeli düzenler.
Hayatının daha az sıradan olacağını ummaktadır, ama büyünün gerçekten de işe yarayacağını hiç düşünmemiştir!

“Deniz Tanrıçası kesinlikle bu zamana kadar okuduğum en farklı fantastik romans. Başından sonuna kadar, sürprizlerin hiç sonu yok. Kitapları o kadar keskin ki bir çocuk gibi imkânsıza inanma payı bırakıyor. Çok sevdim!”
Sharon Sala

“Fantastik tutkunlarının büyük zevk alacağı bir kitap.”
Christopher Moore

“Aksiyon dolu, eğlenceli, fantastik bir eser. P.C. Cast klasik fantastik öğeleri unutamayacağınız bir hikâye içinde işlemiş.
Kesinlikle tavsiye ediyorum.”
K.D. Wentworth

“Eğlenceli, seksi… ilginç diyaloglar var. İyinin kötüye, modern kolaylıkların eski kültüre karşı savaşında bir parça Güzel ve Çirkin’i andıran bu seri sizi büyüleyici bir fantastik dünyaya taşıyacak.”
Romance Reviewer
Eminim bu kitabın da fanatikleri olacaktır,eminim bu da güzeldir. Umarım bu da bizi kitap yazmaya şevk eder. Pegasus'un kıyağıdır bu bize. Unutmayalım,unutturmayalım :)
Sizin de mutlaka okunacaklar listenize girmişlerdir umarım.
Bu yazıdan sonra çok spesifik bir konuya parmak basıcam,beklemede kalın.
Ama önce kitaplar beni bekler :)

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Gizli Klasörleri Göster"me" sorunu

Merhabalar...
Bu haftam da diğer haftalarım gibi kafam bulanık olarak geçiyor,sanırım yine kahve seanslarına başlamak gerekiyor. Aklıma gelmişken atayım bi' tek :)

Şimdi efendim,bilgisayarımda yaşadığım bir sorunu az önce taze taze çözmemi anlatacağım sizlere...
Öncelikle;
bunu yapmak istemeyebilirsiniz,çünkü benim Windows'u güncelleştirmem gerekiyordu ve Windows anahtarını çoktan kaybetmiştim. Siz buna dikkat edin,yoksa benim gibi Müşteri Hizmetleriyle 7.53 dakika paralı konuşmak zorunda kalabilirsiniz,üstelik o kadının gıcık sesini dinleyerek,sakin sakin :)

Ben,bir yere gittiğimde slaytımı hafıza kartımda götürmüştüm aceleyle,fakat hafıza kartım diğer bilgisayarda sorun yaratınca arkadaşım da gizlemişti klasörümü... Buraya kadar ne kadar güzel değil mi?
Eve geldiğimde işler karıştı,bilgisayarıma resim atacakken resim attığım Disc dosyam kaybolmuştu. Çünkü gizlemişti. Ben de klasör seçeneklerinden Gizli Klasörleri Göster seçeneğini işaretleyip tekrar denedim fakat hala tık yoktu. Tekrar girip baktığımda benim işaretlediğim alan boş,gösterme olarak işaretli...

Tabi bu işe sinirlenip,defalarca kez denedim. Fakat olmadı,yapamadım.
Virüs aradım,taradım,tarattım.
Bulamadım!
En sonunda boşverip geçtim,fakat bugün öylesine birşey denerken bir klasörümü gizli yaptım ve bulamadım. Daha sonradan buldum fakat aklıma bu gelmişti ve ben buna takmıştım.

Öncelikle aradım,taradım,google amcaya sordum sorunumu. Sağolsun benim yadigarım cevap verdi bana,cevabım ComboMix adlı virüs tarama programında saklıymış.
Dikkat edin,eğer böyle bir sorun varsa,bilgisayarınız bu programı virüs olarak algılayıp sizi uyarabiliyor. Fakat siz ona aldırmayın,virüs değil o...
İndirip tarattım,bilgisayarım kapandı fakat açılmadı.
Aksilik değil mi?
Ben yusuf yusuf olmuş bir şekilde beklerken Windows güncelleştirme penceresi ekrana çıktı,resmen güncelleştirmezsen giremezsin bilgisayarına,ezik diyordu bana.
Babam içerden gelinceye kadar gittim aradım Müşteri Hizmetini,neyse ki sorunu hallettim, şu an sizlere yazabiliyorum ve gizli dosyalarımı gösterebiliyorum.
Çok şükür...
Önemli Not: Bu program kesin virüstür,çok şüphelendim dedim fakat bilgisayarımı öyle rahatlattı ki,2 dakikada açılan resimler şimdi saniye bile bulmuyor. Evet,bir şey daha öğrendik bu vesileyle...

Öpüyore.

20.43

9 Mayıs 2010 Pazar

Anne!


Her ne kadar şu an konuşmasak da sen hiç birşeyin bedelini istemeden yaratılan mükemmel bir varlıksın. Ben de anne olduğumda seni hatırlayıp,şu an kızdığım davranışlarına hak vermeyi umuyorum.
Güzeller güzelim!
Çok yaşa sen anne!
Evinin canısı,kızının anası,hayatın anlamısın!
Çok yaşa sen anne!
Bir ömür benimle,bizimle ol!
Seni seviyorum.
23.59